Tom ve Mary match olmak her zaman uygun giysiler giyerler. - Tom and Mary always wear matching clothes. Seni yarışta Yoshida'ya karşı eşleştirmeyi düşünüyorum. Perdeler ve halı iyi bir eşleşmedir. - The curtains and the carpet are a good match. Tom bir ateşi kibritsiz olarak nasıl başlatacağını bilen tek kişiydi. - Tom was the only one who knew how to start a fire without matches.
Hatayspor Maçı Canli
Mary insanları eşleştirmekte çok iyidir. - Mary is very match olmak good at matching people.
Polis bu tanıma uyan bir kamyon buldu. - The police found a truck matching that description. She became very good at mixing and matching skirts, blouses, and accessories to extend her fashion budget.
Benjabetting Canlı Bahis
He made it to matchpoint match olmak three times and still lost, but you can't come much closer than that. Mary mini etekle uyumlu pembe bir bluz giyiyordu. - Mary was wearing a pink blouse with matching miniskirt.
In this comedy, a matchmaker has a matchless daughter. Biz onun benzerini asla görmeyeceğiz. - We shall never see her match.
Restbet Bonus Kodu
Tom ve Mary'nin eşleşen dövmeleri var. - Tom and Mary got matching tattoos. İngilizce, dünyada en yaygın dil olarak kabul ediliyor. Bu sebeple İngilizceden diğer dillere geçiş yapan kelimelerin sayısı da her geçen gün artıyor. O, benim için iyi bir eştir. - He is a good match for me.
Tom ve Mary benzer gömlekler satın aldılar. - Tom match olmak and Mary bought matching shirts. Mary insanları eşleştirmekte çok iyidir. - Mary is very good at matching people. Bu futbol maçı enerji dolu ve görkemli yarışmadır. - This soccer match is full of energetic and splendid competition.
Göm Ne Demek
Tom'un kibritlerle oynamayacak kadar aklı match olmak var. - Tom knows better than to play with matches. Seni yarışta Yoshida'ya karşı eşleştirmeyi düşünüyorum. - I'm thinking of matching you against Yoshida in the race.
Eş Anlamlılar
Onun giysileri yaşına uymadı. - His clothes didn't match his age.
Kafeye girdiğim gibi televizyonda güreş karşılaşması izleyen iki genç erkek gördüm. - As I entered the coffee shop, I found two match olmak young men watching a wrestling match on television. The Red Sox having lost the opener and won the second game proceeded into the rubber match against the Yankees.
Bahis Oyun Siteleri
Mary insanları eşleştirmekte çok iyidir. - match olmak Mary is very good at matching people. My local team are playing in a match against their arch-rivals today.
He knew he had met his match. Tom'un çorapları eşleşmiyor. - Tom's socks don't match. match olmak Biz bu yıl bazı güçlü takımlarla eşleştik. - We've been matched up with some strong teams this year. O benim için denk değil. - She is no match for me. Karşılaşmayı penaltılarda kaybetmen daima hayal kırıklığına uğratıyor. - It's always disappointing when you lose a match on penalties.
Günün Kelimesi